“O”
bi kendime bakıp gelecek ben
sular derin bulanık yer yer
bilinecek öğrenilecek ismi
görülüp dokunulacak bedeni
sezilecek koklanacak varlığı
bi seni bi beni tanıyıp gelecek ben
orman boz sarmaşık yer yer
ekilecek tohumu
sulanacak suyu
durun ben vurayım ilk kazmayı
tüneller varmış açayım
kuyular varmış ineyim
bi izin verin aynalara ilerleyeyim
bi seni bi beni bırakıp gidecek ben
Çık kendinin kapısından
A/Ç/ık
Ölür müsün kendinden?
Kendimden Kendime-1
Bir gün pikniğe gidelim çocuklar
Siz beşimiz, beşiniz biz
Musa, Şule, Merve, Kiraz da gelir
Bir oynar bir küsersiniz, bir küser bir oynarız
Bir gün bir pikniğe gideriz çocuklar
Siz beşimiz, beşbeşe olursunuz
Yaralarınız, Sessizliğiniz, Hoyratlığınız, Neşeniz de gelir
Hem anlatır hem dinlersiniz, bir küser bir güleriz
Belki diyorum
Orada, piknik masasının yanında
Bir deniz varmıştır
Kıyısında kurtarma botları yok bir deniz
Köşesinde cansız umutlar yok bir denizmişti
Siz beşimiz en deniz halimiz, tuzumuz kurumuş bekleşirsiniz sözlerimi
Sıkılır gidersiniz, gideriz denizlere sıkılıp
Ağzınız kurudu muydu vişne şerbeti içiririm
Gözleriniz yandı mıydı kapanırlar tatlı tatlı
Açılıverir kulaklarınız
Ondan gelmedik miydi biz bu denizli pikniğe
Bir türlü hepimiz olamayan sizle birlikte
Size neler anlatacağımı bilseniz bilmek istemezsiniz
Bir gün bir pikniğe gideriz
Lüferler, Mercanlar, Yelkovanlar, Yunuslar hep yerinde
Kendimden Kendime-2
Hazırlanın bakalım geliyorum
Eller ayaklar yıkansın
————- çözülsün önce
Günebakanlar gibi eğik başlar kalksın
——————– içi kör
Eskiyen yaralarınız var pansumansız ameliyatlarınız
Boş odalardan yükselen tozlar dinsin perde perde
Geliyorum onlu yaşlarımın cesareti
Kirlenmemiş ellerimle
çalmalara vurmalı yaylılarınızı
Sağırlaşmış gözler, kör kulaklar hazırlansın
————-, kimsesizleşmiş kapı önlerine su serpin
Ben gelmesem nergis çiçekleri basacak odalarınızı
Besler büyütür bahçe bostan kurarsınız ameliyatsız urlarınıza
Utanmaz, kendinize saklarsınız sadece siz kokan bahçelerinizi
En küçüğünüz, henüz utanmayı öğrenmemiş ayrık otlarından
gelir düşer sevmelere doyamadığınız çıbanlı kuyunuza
Günebakan gibi eğik başlarınızı kaldırmaya gelmesem
kılınızı kıpırdatmazsınız
——-bile korkar sizden
Kendimden Kendime-3
Gözler gibi sağır toprak
——————- gibi işitir kulaklar
yeraltında bekleşir suyum tomurtomur
devrim için en iyi vaktin “dün” olmasına rağmen
bir direnişçi sabrıyla zamansızlıkta uyur suyum
kendimden biliyorum ken-dim-den!
uyuyan uyanır————————————–
ölen dirilirse eğer ———————
Ne amalığını ne tatlığını dert eder suyum toprağın
O, sade boşlukların akımını dinler
———, suyum, tomurcuklanarak bekler
—————————- kullanarak birlenir
suyun çağlaması için bir barikat gibi yükselmesi gerekir
bir direniş için de tek mühim şey “olmasıdır”
birlenir direnirler
bana karşı bana rağmen